Evladımın vefatından sonra Makale (köşe yazısı) yazamaz oldum. Günlük yazdığım yazılarımı haftalık aylık dahi yazamamaya başladım. Gazete İmtiyaz sahipleri arkadaşlarım, Patronlar hadi yazı yollamıyor musun? Okuyucularımdan da nasılsın yeni yazını göremiyoruz diye aradıklarında bugün yarın birazdan kafamı toparlayayım diye diye erteleyip bir türlü bilgisayar başına oturamıyorum. Durumum malum, bir ağlayıp bir gülen, bir kabullenip dua eden bir isyan edip neden diyen halim devam etmekte.
Depresyon ilaçları sakinleştiriciler artık kullanmıyorum, kullanmadan ayakta duracağım iradem ile diye ayrı bir çaba harcıyorum. Sahil kenarı Deniz Göl kenarı açık havada candan neşeli eş dost akraba arkadaşlarım komşularım ile olmak bana iyi geliyor. Korolara gidiyorum müzik de ruhumu tamir ediyor. Mezara gidemiyorum her Mezar ziyaretinden sonra ya Hastane Acile ya evde yatak döşek tansiyonum zirvede sersem deli gibi bir şey oluyorum. En son 2 gün önce sabah 06 da Mezara gidip bağıra bağıra ağlayıp dertleşip o beni kefen ettirecek iken benim onu o kabire konuluşuna tanık olmak, başında dua etmekten duyduğum üzüntü ile elim kolum sanki felç olmuş gibi Paçavra haldeyim.
Hiçbir anneye Allah evlat acısı yaşatmasın. Babam, Annem, Abim, Eşim birçok kayıplar yaşadım en yakınımdakilerin her birini kaybettiğimde off çok acı dünyam yıkıldı dedim ama bu acı çok farklı hiçbir şeye benzemiyor. Vücudumda tüm kemiklerimin bir anda kırıldığını zannettim Morgda gördüğüm anda tarif edilemez bir acı, anlamlandırılamaz duygu, ciğerimi söktüler içimden, kolumu kestiler, açık yaralarıma kolonya döktüler, tırnaklarımı kökünden Pense ile çektiler gibi. Sanki filmlerde gördüğüm en gaddar en acımasız işkenceler oldu bedenimde. Zaten sonrasını hatırlamıyorum bayılmışım gözümü açtığımda başımda beyaz önlüklü sayıları 5 mi 10 mu Doktorlar vücudumun her yerinde takılı Aletler Kalp elektroları falan vardı. Sonra ne oldu gene bilmiyorum silinmiş.
Bildiğim tek şey evladım canım ciğerim çok masumane bir şekilde veda edemeden aramızdan uçup kayboldu. İşine gitmek için evden çıktı. Arabasını park etti indi ve çift yönlü yolda tersten gelen bir motor sürücüsü arkasından çarptığı gibi Mobese Kamera görüntülerinde frene basmadan korna çalmadan gidip arkasından vuruyor. Aklımda deli sorular kasıt mı var? Tetikçi mi? Birileri mi tuttu?
Katil Hataylı, daha önce 3 Hataylı kişi ben rahmetli oğlum ve kızım Araç almak için Dolandırmıştık. Para verdik Antalya Pandemi de kapanan Otellerin düşük kilometreli temiz araçların satış ihalesine adımıza girip almak üzere vekalet verdik araçlar gelmedi sonra şikayetçi olunca 1 tane verip satışı yapmadılar geri iade ettik. Ve Bunlar şikâyetimiz üzere hapse girdiler çıktılar. Zaman zaman davayı çekelim diye tehdit ediyorlardı oğlum ile buluşup paranızı iade edeceğiz diye tehdit etmişlerdi. Olaydan bir süre önce de arandığını söylemişti.
Ben ve Avukatlarımız mahkemede bu katilin telefon kayıtları istensin olaydan 1 gün önce ve ertesi günü kimlerle görüşmelerinden ortaya belki bir ip ucu çıkabilir dedik ama maalesef gerek görülmedi.
Herkesten oğlumun tüm çevresindeki maddi menfaati olabilecek kadın erkek tüm kişilerden şüphe duyar oldum. Benim duygularımı hissettiklerimi kimse bilemez. Ne 3-5 yıllık eşi ne babası hiç kimse benimle aynı acıyı hissedemez. Aklıma geldikçe sabahlara kadar ağlıyor evde dolanıyor uyuyamıyorum.
Adalet istiyorum. Oğlumu benden alan ters yönden yola giren ölümüne sebep olan Katil sürücü tetikçi mi ? Öğrenmek istiyorum. Neden telefon görüşmelerine bakılmadı öğrenmek istiyorum. Neden suçu 100 de 100 sabit olduğu halde sadece 8 ay yatıp tahliye edildi kesinleşince gelip yatacakmış 2-3 sene sonra gelir mi? Zaten olaydan sonra oğlum vefat edince gidip teslim olmadı kaçtı farklı bir adreste yakalanmıştı. İş yeri arkadaşları Hatay üzerinden Suriye’ye kaçma planı yaptığını bize bildirmişlerdi. Şimdi bu Katilin kaçmayacağına ben nasıl güveneyim. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Sadece 8 ay mı hapis yatmak?
Her şey pahalanırken insan hayatı neden bu kadar ucuzladı. Ben ADALET İSTİYORUM.