
Sevgili okurlarım,
Bugün gönüllerimize huzur, kalplerimize ışık saçan mübarek bir geceye, Mevlüt Kandili’ne erişmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu gece, insanlığa rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) dünyayı teşrif ettiği kutlu zaman dilimidir.
Mevlüt Kandili, sadece bir doğum günü değildir. O gece, zulmün adalete, cehaletin ilme, umutsuzluğun rahmete dönüştüğü bir dönüm noktasıdır. Mekke’nin karanlık sokakları, bir bebek ağlamasıyla aydınlanmış; yeryüzü, alemlere rahmet olan Muhammed Mustafa’nın gelişiyle şereflenmiştir.
Bizler için Mevlüt Kandili, sadece geçmişi hatırlamak değil; aynı zamanda bugünümüzü gözden geçirme vaktidir. Peygamberimizin ahlakını, merhametini, sabrını ve adaletini hayatımıza yansıtma fırsatıdır. Onun güzel sözlerini ve yaşantısını rehber edinmek, aslında bu geceyi en güzel şekilde idrak etmektir.
Unutmayalım ki, Resûlullah’ın hayatı bir sevgi, sabır ve merhamet dersidir. O, düşmanına bile dua edebilmiş, yetime sahip çıkmış, fakiri gözetmiş, insanı insan olduğu için değerli kılmıştır. Bizler de Mevlüt Kandili’nde sadece dualar etmekle kalmamalı; kalplerimizi arındırmalı, kırdığımız gönülleri onarmalı, ihtiyaç sahiplerine el uzatmalıyız.
Bu mübarek gecede Rabbim dualarımızı kabul, gönüllerimizi huzur ile doldursun. Mevlüt Kandili’nin, ülkemize ve tüm İslam âlemine barış, birlik, kardeşlik ve hayırlar getirmesini diliyorum.
Hepimizin Mevlüt Kandili mübarek olsun.