
Uyuşturucu denince akla yalnızca esrar, eroin ya da haplar gelmesin. Bugün toplumun en masum görünen köşelerine bile sızmış durumda. Sosyal medyada paylaşılan ve gündeme bomba gibi düşen videoda, bazı içeceklerin içine uyuşturucu hap parçacıkları karıştırıldığı ortaya çıktı. Düşünün; insanlar keyif almak için bir bardak içecek içerken aslında bağımlılığa doğru sürükleniyor.
Demek ki sakinlik artık doğal yollardan değil, kimyasallarla sağlanmaya çalışılıyor. Bu, yalnızca bireyin değil, toplumun da çöküşüne zemin hazırlıyor. Oysa uyuşturucu denilen illet sadece yasadışı sokak köşelerinde değil; hayatımızın içine, market raflarına kadar girmiş durumda. Bir kola kutusunun içinde bile, bağımlılığa yol açan katkıların bulunması tesadüf değil.
Uyuşturucu sadece bireyin bedenini ve ruhunu çökertmiyor; aileleri dağıtıyor, gençliği tüketiyor, toplumun geleceğini karartıyor. Her kötülüğün anası olması da bundan: cinayetlerin, hırsızlıkların, şiddetin büyük kısmının temelinde bu madde yatıyor.
Artık gözümüzü açmalıyız. Gençlerimizi, çocuklarımızı “eğlence” adı altında bu zehre itenlere karşı tek ses olmalıyız. Çünkü bağımlılık bir tercih değil, bir tuzaktır. O tuzaktan kurtulmanın yolu ise bilinçlenmekten, mücadele etmekten ve en önemlisi birlik olmaktan geçiyor.
Uyuşturucuya karşı sessiz kalmak, en büyük kötülüğü sessizce kabul etmek demektir.
İpek canım benim eline kalemine sağlık canım benim çok doğru bilinçlenmesi gerekiyor ailelerin toplumunun malesef ki bağımlı kişilere nasıl yaklaşacaklarini bilmedikleri için ister istemez Zarar da verebiliyorlar dediğin gibi bilinçlenmesi gerekiyor toplumun ailelerin canım benim ❤️❤️❤️❤️ seni seviyorum İYİKİ varsın İPEĞİM