Merhaba bende ki sen

Saatin telaşı, benim biçareliğim gece yarısının bağrında, uğultuların sağırlığı, her şey benimle konuşuyor bağırıyor, duymuyorum duyamıyorum…

Bende ki çığlıklar, çığlık çığlığa, dışarıdan kavak ağacına tünemiş kumrunun evrene yayılan saadetinin tınısında yalnızlığımla her zamanki gibi hasbihalim.

Bir uçak geçiyor gökyüzünü çatırdatarak, içinde heyecanlı, kaygılı yüreklerle, benim dinginliğime meydan okurcasına, hayat devam ediyor.

Zaman durmuş, anın içinde en derinlerde kulaç atıyorum, önümde kitap yığını hangisinin sayfalarında ki okyanusun dibine dalsam!

Sızımın sızılarına ezeli deva arayışım, belki umudunun belirsizliğinde, kelimelerde bulduğum anlamda senin fırtınandan esintiler çarpıyor yüzüme, varlığını duyumsatıyor.

Mumlarımı yakıyorum titreşen alevlerin odamda yarattığı suni hayaletlerin gölgesinde sensizliğin eleminde onlarla avunuyorum, zihnimdeki düşüncelerim hedef şaşırıyor, bilinmezliğin bilinirliğine yolculuğumda ürperti sarıyor benliğimi, bilemeyeceğimin endişesiyle daha bir dalıyorum kağıt kokusunun rayihasına.

Sahafların kesif kokusunu eve dolduruyorum, elimi nereye atsam kitap olsun, parmaklarım renkli kapakları aralasın, yüreğimde heyecan dalgasıyla ilk önce, kitabın sayfalarının arasına yüzümü gömüyorum kelimelerin anlamıyla yıkanıyorum, ciğerlerimin en ücra kıyısına, köşesine ulaşıncaya kadar soluyorum, ebediyetin büyülü kokusu kılcallarıma ulaşıyor.

Aidiyet hissi konuşmaya başlıyor, doğru yerdesin! kendime aitliğimin, sarsılmaz kalemin surlarını örüyorum.

Gönül sarayıma saldırılardan korunacağım miğferlerimi bulacağımdan emin, kitap kokusunda kayboluyorum…

Her metin, paragraf, kelime harf benliğimdeki siyah noktaları yok ediyor, habis ruhların kirlerinin kokuşmuşluğundan arındırıyor, bilmedikleri mi görebileceğimin heyecanı, coşkusuyla parmaklarım harfleri okşuyor, eşsiz bir mücevheri seyreder gibi seyrediyorum sayfaları.

Göz bebeklerimden saçılan kıvılcımlar aydınlatıyor mum ışığının loşluğundaki oda mı, ezeli varlığımın sızısıyla ebediyetime ulaşmak arzumun coşkuya dönüşüne tanıklık ediyorum.

İçimde bin bir sevinç zaman ve mekân yok, yalnızca ben ve bende ki sen var, sende ki beni var etmenin kıvancı ile yeni güne başlıyorum…